Isveç cinsel sağlık ve eğitim derneği RFSU cinsel şiddet hakkında bilgilendiriyor

Cinsel şiddet, rızasını almadığı birine karşı cinsel içerikli davranışlarda bulunmak olarak tanımlanır. İstenmeyen cinsel içerikli yorumlar yapılmasından cinsel organın gösterilmesine, internet üzerinden cinsel içerikli fotoğraflarının yayılmasından ırza geçmeye, yani taraflardan birinin kendi isteği ile girmediği bir ilişki durumuna yani tecavüze dek birçok davranış cinsel şiddet kapsamına girer. Bu filmde ırza geçme ya da tecavüz olarak adlandırılan ağır cinsel taciz konuları işlenecektir. 

Cinsel şiddet vakaları ile tüm dünyada, her kültürde ve her dinde karşılaşılmaktadır. Ortaya çıkış nedeni güç ve iktidar ilişkisi ile, erkek ve kadının cinselliğine bakış acıları ile yakından ilgilidir. Bu büyük bir toplumsal problemdir ve aynı zamanda da insan haklarına karşı işlenen bir suçtur. 

En yaygın bicimi ise bir kız veya bir kadının bir oğlan veya yetişkin bir erkek tarafından cinsel şiddete uğramasıdır. Oğlan çocuklarının, erkeklerin ve trans kişilerin cinsel şiddete maruz kaldığı durumlarda bile şiddeti uygulayanlar genellikle erkeklerdir. 

Cinsel şiddetle çoğunlukla ev ortamında karşı karşıya kalınmaktadır, kişinin mesela eşi gibi tanıdığı biri tarafından şiddete mağruz kaldığı durumlar oluşabilir. Aynı zamanda psikolojik veya fiziksel darp gibi daha başka aşağılamalarla da karşı karşıya kalınması oldukça sık görülen bir durumdur. Taciz ve tecavüz, buna mağdur kalan kişinin zaman içerisinde alıştığı ve yaşamının bir parçası haline geldiği bir durum halini almış olabilir. Kişi, mağdur kaldığı durumu tam olarak ifade etmekte zorlanıyor olabilir. Bir evlilikte ya da birliktelikte olma durumunda bile, eğer eşlerden biri kendi isteği ile katılmıyorsa girilen cinsel ilişki bir tecavüz sayılır ve tıpkı diğer cinsel şiddet durumlarında olduğu gibi bu da İsveç’te cezaya tabidir. Çocuklar bile aile fertlerinden biri tarafından cinsel tacize uğramış olabilir, buna ensest denir. 

Henüz yeni tanıştığı ya da yeni yeni çıkmaya başladığı biri tarafından da cinsel tacize uğrama durumu olabilir. Birçok kız ve kadın dışarıdayken, tanımadıkları biri tarafından taciz veya tecavüze uğramaktan da korkmaktadır.  Her ne kadar bu tipteki tecavüz vakalarına görece daha az sıklıkta rastlansa da korku günlük hayatın bir parçasıdır, bu da kişilerin ev dışındaki hayatını ve hareketlerini kısıtlayıcı etki yapar.

Cinsel şiddete maruz kalındığında kişilerin buna verdikleri tepkiler de çeşitlilik gösterebilir. Korkudan vücut tamamen paralize olabilir ve insanın karsı koymaması veya hayır dememesi olağan bir durumdur. Kişi karşı karşıya kaldığı bu durumdan hoşlanmasa bile vajinal mukozanın ıslanması ya da penisin sertleşmesi gibi vücut fiziksel yanıtlar verebilir. Karşı koymamış olmak veya vücudun belli bir şekilde tepki vermesi gibi durumlarla karşılaşılsa bile, yaşanan bu durum olay sonrasında fazlaca rahatsızlık hissi verebilir. 

Cinsel taciz sonrası insanın üzgün olması, sürekli bir kaygı durumu geliştirmesi, korku ve umutsuzluk hissetmesi normaldir. Ayrıca kişi öfkeyle tepki gösterebilir ya da durumunu bastırarak unutabilir. Utanç hissetmek, olanlar nedeni ile suçu üstlenmek de alışılagelmiş tepkilerdendir. Ancak insanın ne dediği, ne yaptığı, nasıl giyindiği, alkol alıp almadığı, tacizde bulunan kişi ile evli olup olmadığı ya da önce evet deyip sonra fikrini değiştirmiş olması herhangi bir önem taşımaz. Sorumluluk her zaman taciz veya tecavüz edendedir. 

Böyle bir durumla karşılaşan kişilerin destek alabileceği kuruluşlar mevcuttur. Sosyal Hizmetler, Polis veya kadınlar için yardım hattı [yani kvinnojour] ile iletişime geçilebilir. Daha genç yasta olanlar ise okul hemşiresi, okul danışmanı, ergen kliniği veya kız çocukları için yardım hattına başvurabilirler. Ayrıca İsveç’te destek almak için kadın huzuru hattı [yani Kvinnofridslinjen] de mevcuttur. Hiç kimse rızanıza karsı gelerek size yönelik cinsel bir davranışta bulunamaz. Böyle bir davranış İsveç’te yasal değildir, yani suçtur.