Genital organ mitülasyonu
Genital mutilation
Töre veya namus bahaneli baskı ve şiddet, kişinin vücudu, cinselliği ve yaşamı hakkında kararları akraba veya aile üyelerinin vermesi anlamına gelir. Töre kültürü eski gelenek ve göreneklere dayanır. Kadın ve kız çocuklarının evlenirken bakire olması bu töre anlayışının merkezinde yer alır. Aksi taktirde ailenin namus ve şerefine leke sürüldüğü düşünülür. Bundan ağır bir şekilde etkilenen diğer gruplar eşcinseller, biseksüeller ve trans kişilerdir.
Törelerin gerektirdiği normlarla yaşayanlar için genellikle günlük hayatta takip etmeleri gereken birçok kural vardır. Bazıları daha az sınırlandırılır, bazılarına ise daha ağır sınırlar konur. Birçok kız çocuğunun özgürlüğü ergenlik çağına ulaşınca azalır. Aile içi ilişkiler değişir; daha denetimci, baskıcı ve şiddete dayanan ilişkilere dönüşür. Genellikle aile kız çocuklarının erkeklerle konuşmadığını veya onlarla ilişkide olmadığını garanti altına almak ister. Yetişkin kadınların dahi, ilişki ve cinselliğe dair uyması gereken kurallar vardır. Ailenin durumunu ve statüsünü sarsacak bir söylenti çıkmasından korkulur. Bu da, telefonda mesajlaşmaların kontrolü, giyim kuşamın kontrolü, boş zaman etkinliklerine katılamama veya istediği kişi ile görüşememe gibi sonuçlar doğurur.
Kişi ailenin koymuş olduğu kurallara uyulmazsa baskı ve şiddetin dozu artar. Ne kadar ve ne şekilde baskı ve şiddet uygulandığı hangi aile olduğuna ve çiğnenen kurallara göre değişir. Verilen cezalar dışarıya çakamama, cep telefonunu kullanamama hatta dayak yemeye kadar varabilir. Bazı durumlarda öylesine ileri gidilir ki kişi evlendirilir, ailenin gelmiş olduğu ülkeye zorla geri gönderilir veya öldürülür.
Töreler bağlamında herkes aynı normlara uyar; baskı ve şiddetin varlığı sürekli hissedilir ve bu, topluluk tarafından sessizce kabul edilir. Aile içinde bir çok fert hem baskı ve şiddet gören hem de baskı ve şiddeti uygulayan durumundadır. Ailenin başı bir erkek, genellikle baba olsa bile, kadınlar da aktif olarak baskıya katılır. Anneler çocukların yetiştirilmesinden sorumludur ve eğer çocuklar yanlış bir davranışta bulunursa anne sorumlu tutulur. Bir kadın olarak annenin adı, dolayısı ile de aileninki lekelenme tehlikesi gösterir. Kendisi de eğer söylenti yayılmasının önüne geçememişse veya kendisi yanlış farz edilen bir davranışta bulunmuşsa tehdit ve şiddetle karşı karşıya kalabilir.
Erkek çocukların kız kardeş ve kuzenlerini kontrol altında tutmaları da alışılmış bir durumdur. Erkek çocukları daha fazla özgürlüğe sahip olsalar bile onlar da baskı ve şiddete maruz kalabilirler veya istemedikleri biri ile evlendirilebilirler. Bazı durumlarda ise anne ve babaya, kızlarını kontrol altında tutmaları ve kısıtlamaları için mesela akraba veya hemşerileri tarafından, katı bir toplum baskısı uygulanmaktadır.
Kendi ailesinden şiddet görmek zor bir durumdur. Genellikle kişi bir yandan da kendisini ihanete uğramış hissederken bir yandan da ailesini olası sonuçlara karşı korumak isteyebilir ki bu olanları anlatmak demek olabilir. Öte yandan bir anne olarak kendine uygulanan şiddet ve baskıyı çocuğuna uygulamak da zor olabilir. Şiddet ve baskı gören kişi kaçmak ile ailede kalmak isteği arasında gidip geliyor olabilir.
Birini tehdit etmek, zorlamak veya darp etmek aile içinde olsa bile bir suçtur. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmış olan bireylerin alabileceği yardımlar mevcuttur. Sosyal Hizmetler, Polis veya destek ve yardım sunan derneklerden birine başvurulabilir. Evi terk etmek durumunda olanlar için korunma evleri mevcuttur. Ayrıca İsveç’te destek almak için kadın huzuru hattı [yani Kvinnofridslinjen] mevcuttur. Daha genç olanlar okul çalışanları ile, ergen klinikleri veya güvendikleri bir yetişkin ile konuşabilirler. Bu kişiler gerekirse size ileriye dönük olarak da yardım edebilirler. İnsanın vücudu, cinselliği ve hayatı üzerine kararlarını kendisinin vermesi insan olmanın getirdiği bir haktır; bu insan haklarından biridir.
Namus hakkındaki filmde namus nedenli baskı ve şiddet anlatılmaktadır. Bu birinin vücuduna, cinselliği ve hayatına ilişkin kararları akraba veya aile bireylerinin alması anlamına gelir. Bazen bu tehdit, şiddet ve zorlama ile gerçekleştirilir. Kişinin evlenmeden önce istediğiyle biriyle çıkamaması veya cinsel ilişkiye girememesi anlamına gelebilir. Bu konuda İsveç yasalarının ne dediği ve yardıma ihtiyaç duyulduğunda nereye başvurulabileceği konusunda da bilgi verilir.
Birisiyle film hakkında konuşmak önemli olabilir ve yeni bilgiler edinmenizi sağlayabilir. Belki kendi başınıza düşünmek yerine, başkalarıyla tartışmanın daha iyi olacağı bazı sorularınız ve düşünceleriniz vardır. Paylaşarak ve birbirimizi dinleyerek destek alabilir ve birlikte öğrenebiliriz.
Bir grup kurup filmler hakkında konuşmak ister misiniz? Burada bunu nasıl yapabileceğinize dair bilgileri de bulabilirsiniz.